Uygun profesyonel duruş ve davranımı (conduct) düzenleyen biçimsel ilkelere etik denir. Etik-“Ethos” un kelime anlamı, karakter, davranım ve görenektir. Etik kavramının anlaşılabilmesi için; ahlak, değer, inanç, ilke, ikilem ve yasa kavramlarına hakim olunması gerekmektedir.
“Değer” kavramından kast edilen, bireysel tercih ve seçimlerdir. İnanç ve değerler, birey ve toplum için neyin doğru, neyin yanlış olduğunu; o topluluğa göre ahlaki olanın ne olduğunu belirler.
Yapılan, fMRI çalışmaları ile VMPFC (ventro-mediyal prefrontal korteks) ve FPC’in (prefrontal korteks) ahlaki akıl yürütme ve ahlaki duygulardaki rolü ortaya konmuştur (Moll ve ark, 2001; Moll ve ark, 2002). Bireyin gelişimi esnasında tartışmasız etkisi olan, gelişimi yönelten, şekillendiren okullar, etik davranmayı sağlayan/yönelten ve etik davranan başlıca önemli kurumlardır.
Etik kavramının bir çok farklı boyutu bulunmaktadır;
– Bakım (Care) etiği: Akademik boyutunun yanısıra, duygusal ve ahlaki gelişimi de destekler ve bunu yaparken, ilişkisel değerlere (güven, sadakat, aidiyet, kendine değer verme, yetkin hissetme, gençlerin ihtiyaç ve istekleri) dayanır.
– Adalet etiği: Özgürleşmeye hizmet eden ve herkesin eşit varoluşunu sağlayan uygulamaları kapsar. “Gönüllü olarak haklarından vazgeçiş” durumu adalet etiği içerisinde değerlendirilebilmektedir.
– Eleştiri etiği: Başta sınıfsal temelli olmak üzere kişi ve grupların gücünü ve sesini kısan eşitsizlikler ve diğer etmenler (baskı, eşitsizlik, imtiyaz, ırk, cinsiyet, özür grupları, ayrımcılıkları) kapsar (Shapiro and Stefkovic 2005).
– Profesyonel etik: Çocuk, aile ve okul topluluğunun hayat kalitesini iyileştirmek; bunu yaparken kişinin haysiyetine ve haklarına saygılı ve koruyucu yaklaşmayı içerir. Profesyonel ruh sağlığı bakış açısı ile çocuğun hak ve çıkarlarını korumayı en ön planda tutmak gerekmektedir.
Etik kavramından bahsedilebilmesi için, etiğin hayata geçirilmesini sağlayan “ilkeler” kavramını unutmamak gerekir. Özellikle, okul ortamında gelişim ve ruh sağlığına ilişkin çalışmalarda önemli sayılan ilkeler göz önünde tutularak şu hususların atlanmaması gerekmektedir:
– Özerklik ve kendine ilişkin karar verme ilkesi:
1. Yapılacak işlem hakkında bilgilendirme (yapılan uygulamanın olası sonucu ne olacak gibi) her durumda önemli
2. Onam alma (sınıf içi eğitim faaliyetlerinin parçası olan gözlem, tüm sınıfa uygulanan tarama/görüşme vb)
– Mahremiyet ve gizlilik ilkesi: Çocuk/aile istemediği hiç bir bilgiyi paylaşmama hakkına sahiptir. Elde edilecek bilgilerin ne kadarının, kiminle paylaşılıp, hangi amaçlarla kullanılacağı bilgisi paylaşılmalıdır.
İlkeler göz önünde tutulduğunda “ikilem” kavramı devreye girmektedir. İkilem; farklı yükümlülükler arasında çatışma olması durumudur. İkilemi çözmek adına etik ilkeler arasında da bir hiyerarşi kurulması gerekmektedir. Örneğin; Tehlikeli bir şeyi sonuç oluşabilmesi (kendini öldürme niyetine gizlilik ilkesini uygulamak) durumunda ‘Ahlaki geçiş üstünlüğü’ nedeniyle gizlilik ilkesi uygulanmayabilir. Burada zarar verme ihtimali durumu “sözünü tutma” ilkesine üstün gelmektedir.
Etik kavramı içerisinde diğer önemli kavramlardan biri de şüphesiz yasalardır. Yasa ile etik arasında çelişen durumlarda, temel insan haklarını engelleyici durumlar var ise, yasaya uymamak da etik kararlar arasında yer alabilmektedir.
Etik ilkelere göre yaşanan ve karar verilen toplumların aynı zamanda demokratik ve mutlu olarak tanımlanması bir tesadüften ziyade karşılıklılığın ve empatinin insan gelişiminin ileri evrelerini temsil ettiği gerçeğinin bir göstergesidir.
PREP Okul Ruh Sağlığı Sempozyumu-2013 (Konuşma Özeti)