Yandaki sayfayı ne kadar okuyabiliyorsunuz bilemem, ama lisedeki bir arkadaşımın muhafaza ettiği defterine yazılmış, sorulara cevaplar bölümünden bir alıntı… Geçmiş fotoğraflarda saçınıza başınıza ya da ceketinize filan sinir olabilirsiniz. Burada da benzer bir hisse kapıldım. Önce sinir oldum, sonra safiyane tavrıma karşı daha az acımasız olmaya karar verdim. Aynı arkadaşıma karakter analizi yapıp, davranışsal tavsiyeler verdiğim sayfaları da yayımlayacağım. Psikiyatr özentisi diye buna derler 🙂
Bu arada sene 1976.
Bu ara lise yıllarından elime geçen malzemeleri de bloguma koymaya karar verdim.
sibelbengu
mektup şahane… özellikle ‘mutlulugun ayird edici ozelligini’ farkedecek kadar gencken, ‘ideallerine ulasmak icin belki hala cabalayan ama puruzlerini atmis bir kimse’ olarak… büyük adam da olunmuş yeterince…
Anonymous
eh işte mutlu olmak istençli bir doğuştan donanımla getirilen ve yaşamın ilk anından itibaren farkında olmakla birlikte giden bir hal olmalı diye düşünürken bu yazıyı okudum,defterlerin saklanması da acı vermeyebilirmiş,kendi defterlerim gibi hala evimizin bodrumunda hiç değişmeden kalan….yazınızın havası ve içeriği çok güzel olmuş.