Böyle derli toplu her şeyi tamam pırıl, pırıl bir mekan tabii herkesin hoşuna gider; ama nedense, onun hoşuna giden yerler hep daha eğreti ve mükemmellikten uzak şeyler oldu. Kıyısından ya da köşesinden iliştiği ama şöyle tam yerleşmediği bir iskemle ya da koltuk, üstündeki eşyaları kaldırmaksızın köşesinde kendine bir yer açtığı bir masa, geçici olarak kaldığı bir otel odası…
ona sahiplik hazzını verdi.