Dünyanın sonu
Kıyametin kopmasından başka bir kurtuluş olmadığını düşünen milyonlarca kişi 21 Aralık’ı yarı korku yarı coşkuyla bekliyor. Hayat karşısından kendimizi ne kadar güçsüz, hayatımızı yöneten yetkilileri ne kadar adaletsiz görüyorsak, Maya takvimindeki (veya başka inanç sistemlerindeki) kıyamet gününün bize yaklaştığına o kadar inanıyoruz. Yeryüzünün bizim dışımızdaki etkenler (uzaydan gelen bir başka gezegenin dünyaya çarpması gibi) olmadıkça başka türlü düzelmeyeceğini düşünüyor, dışarıdan yardım çağırıyoruz.
Kıyameti (bir tür ‘ordu müdahalesi’ gibi) yıkıcı ama temizleyici olarak görenler bu kıyamet kopmadığında kopacak başka bir kıyametin bekleyişi içine giriyorlar. Astronomi bilginlerinin ‘gezegen mezegen çarpacağı yok’ açıklamaları ise büyük devletlerin bizden bilgi saklamaları teorisi ile geçersizleştiriliyor.
Kıyametin günüyle saatiyle beklenen bir ‘felaket’ olmasının müthiş bir rahatlatıcılığı var. Ne olacağını bilmeksizin uzayıp giden belirsiz bir bekleyişin korkunçluğu, kesinlikle korkunç bir olayın ne zaman olacağının belli olmasından çok daha kötü. Kesinliği belirsizliğe tercih eden insan zihni kötü de olsa ‘gerçeği’ bilmek istiyor. Kesin olarak sunulanı gerçek olarak kabul etmeye hazır.
Maya takvimi kıyameti yaygarasını koparanlara kıyametin çoktan koptuğunu, yaşadığımız dünyanın ise cehennemin ta kendisi olduğunu söyleyen düşünürler ise ‘bozguncu kötümser’ olarak ilan ediliyor. Oysa, oran olarak çok azımızın insanca yaşayabildiği bu dünyanın bir sonu olmasa bile kendileri için bir sona gelmiş hissinde olan milyonlarca insana neumut verebilir? Çektikleri acılara neyin hayalini kurarak dayanabilirler? Kıyamet de olmazsa, nasıl kurtulacaklar?
mutlulukmutfaktagizlidir
Yaşadığımız dünyanın daha iyi bir hale geleceğini umarak kendimizi teselli edebiliriz bence! Hayat güzel
sıkıntılara rağmen! Yeter ki huzurumuz yerinde olsun!
melike
O kadar haklısınız ki,bazen,her şeyin bir gün sona ereceğini biliyor olmanın verdiği teselliyi hiçbir umut sağlayamıyor…
Ve siz, başkaları adına yüreğinizde bunu hissederek,bir kez daha gösterdiniz ki,böşuna YY olunmuyor…