Çocuklarımızı çevremizde ya da yanı başımızdaki savaşların olumsuz ruhsal etkilerinden korumak için gündelik hayat içerisinde neler yapabiliriz?
Savaşa karşı barışı savunuyoruz. Barışın ertelenip savaşın egemen olduğu durumun hem insanı hem de insanlığı (insanın oluşturduklarını) yok edici bir olasılık olduğunu biliyoruz. Bu olasılığın gerçekleşmesi düşüncesinin bile çocukların ruh sağlığına olumsuz etkileri olabilir. Savaş şartları ülkenin bir bölümünde neredeyse hayatın parçası, bir bölümünde ise korkulan bir olasılık. Ateşin içinde olmayanlar savaşa ilişkin fotoğraflar, resimler ile, yakınlarının ölüm haberleri ile bu felaket ile “tanışmak” zorunda kalırken, çocukların ruh sağlığını korumak mümkün olabilir mi? Bu durumda neler yapılabilir? 2003’te Irak işgali sırasında yazmış olduğum bir kısa yazıyı arşivden çıkarttım
-Çocuklarınızla birlikte olmak için her fırsatı kullanın; onlarla beraber geçirdiğiniz zamanları çoğaltın. Hiç olmazsa, akşam yemek saatlerinde, sofrada birlikte olun. Safları sıklaştırmak rahatlatıcı olur.
-Başınıza gelebilecek tehlikeli durumlar hakkında konuşmak istediklerinde, susturmayın, dinleyin. Onun korkularını ve endişelerini dile getirmesine fırsat verin. Bütün bunların olması için oturup zaman ayırmanız gerekir. Ayaküstü geçiştirici konuşmalar yapmak yerine, oturun yere yanı başına, aklına gelenleri söylemesi için fırsat verin.
-Sırf teselli olsun diye “yok bir şey” demeyin. Çünkü var bir şey…. Ama siz ve onu sevenler onu korumak için ellerinden gelen her şeyi yapmayacaklar mı? Aldığınız önlemleri tek tek söyleyin. aç-susuz kalmayacaklarını, daima sığınabilecek bir yer olacağını belirtin.
-Savaştan etkilenebilecek başkalarını korumak için çocuğunuzla birlikte neler yapabileceğinizi düşünün. Savaşı durdurmak için yetkililere mektup yazabilir, savaş bölgesindeki çocuklara ihtiyaçlarını karşılayacak malzemeler toplayıp gönderebilirsiniz.
-Çocuk der ki: “Korkuyorum“…. Çocuğunuzun korkusuna kulak verin, her zamankinden daha fazla ilgi ve yakınlık gösterin. Korkunun onun günlük davranışlarını engellemesine fırsat vermeyin, çekindiği ve kaçındığı şeyleri saptayıp, bunları yapması için yüreklendirin.
-Anne-baba der ki: “Her zamankinden çok ilgi istiyor, çok bencilleşti“… Verilen yetmiyorsa, ihtiyaç giderek artıyorsa, onu rahatlatmak için daha fazla ve daha uzun dönemli zaman ayırmaktan çekinmeyin.
-Savaş haberleri ve konuşmaları çocukları gerginleştirebilir. Çocuklar gerginleştiklerinde ne yaptıklarını çok iyi kontrol edemeyebilirler. Davranışlarını kontrol etmekte zorlandığında, çocuklara nerede duracağını gösteren yaklaşımlar işe yarar: tatlı-sert uyarılarda bulunabilirsiniz. Kendini tutmayı, durabilmeyi öğreten oyunlar oynatabilirsiniz.