Baltalar elimizde
Silah teslim masaları ülkemizin havaalanlarının enteresan köşelerinden birisini oluşturur. Silah bulundurma veya taşıma ruhsatı alanların sayısı hakkında dolaylı da olsa bir fikir veren bu köşelerde birikmiş kalabalıklar ülkemizdeki güvenliğe ilişkin kaygılarım iki yönden arttırır.
Birincisi, devamlı can güvenliğini tehdit altında hisseden, güvenliklerini kendileri sağlamak zorunda kalan, bu sebeple nereye giderse gitsin cebinde silahını bulundurma ihtiyacı duyan insanların çokluğu ile ülkemizdeki, şehrimizdeki güvenliğin varlığından şüpheye düşerim.
Ikincisi, başkalarının haklarını kendi arzularının önünde engel görenlerin çok sayıda olduğu bir dönemde, bunların bir de eli silahlı olması ve çevreye verebilecekleri zarardan ürkerim. Başkasının canına kastetmenin tek yolu ateşli silah olmasa da, tehlikeli biçimde araç kullananların çoğunluğunun aynı zamanda silahlı olmaları ihtimali yüksek.
‘Otomobille olmadı bari silahla olsun’cu bir kesimden nasıl korunacağımız üzerine ciddi kafa yormak lazım.
melike
Silah taşıyanların tümünün,can güvenliklerini tehdit altında hissettikleri için bu yola başvurduklarını sanmıyorum.Bence asıl neden,içimizdeki şiddete eğilimli,vahşi yanımız;haber bültenlerine,ikinci sayfa haberlerine,futbol maçları sonrası yaşananlara baksanıza…
Evet,bence de, bu meseleye ciddi kafa yormak lazım.
Düşünüyorum da,koca bir toplumu “adam” edemeyeceğimize göre
silah taşıma ruhsatı almanın zorlaştırılması,ilk adımda alınacak en basit önlem galiba.
Ama ne yazık ki,benim düşünmem hiçbir şeyi değiştirmiyor.