Doktorlara 1981 Ağustos’unda gelen zorunlu hizmet yükümlülüğü sonucunda, 1983 Ekim’inde kendimi, Gaziantep’in Oğuzeli kasabasının tek doktoru olarak buldum. Sonra bir dönem de Biga zorunlu hizmetim oldu, onun da fotoğrafı bir yerlerde olacak bu blogda.
O dönemin hikayesi değil, bu notun amacı.
Zorunlu hizmetin getirdikleri (ülkeyi tanımak, toplumun sağlığına bir damla olsun katkıda bulunabilmek) ve götürdükleri (kişisel hayatımı çok farklı bir mecraya sürüklemek gibi) etkileri başka bir zamana kalsın.
Geçenlerde İzmir’de anne baba evi ziyaretimde sağı solu kurcalarken elime geçen siyah beyaz negatiflerin arasından bulduğum yandaki resim birçok şeyi anlatıyor.
30 yıl önce lisede ve sonrasında Marmara’da, kısmen de Amerika’da beraber olduğum bir arkadaşımla (Dr. Nedim Çakan) Oğuzeli Merkez Sağlık Ocağı’nın önünde, briket duvarların üzerinde, kırık dökük lojman ve sağlık ocağı… yüzümüz gülüyor.
Sorum şu:
Arkadaşlık, yüz güldüren, zor zamanlara dayanmamıza yardım eden bir gençlik olgusu mudur?
ss
Bir gençlik olgusu? Belki?Aslında insan, hayatının her döneminde, elini uzattığında “orada olacak” birisi olsun istiyor. Aileniz, akrabalarınız bir yerde, dostluklarınız başka bir yerde duruyor çünkü. Ama galiba zamanla, arka-taş ı olmak da, arka-taş ı bulmak da zorlaşıyor…