Pandeminin kaybedeni çocuklar olmamalı

Paylaşarak öğrenme ve sorun çözme platformu paylasbuyusun.com’da “okula dönüş”ü halk sağlığı ve çocukların gelişim süreci açısından Dr. Sibel Sakarya, Dr. Çağrı Kalaça ve ben beraberce değerlendirdik. Özellikle Dr. Sibel Sakarya’nın konuya halk sağlığı açısından yaklaşımını dinlerken (tırnak içindeki cümleler) aklımda doğan düşünceleri ve kendime aldığım notları da ekleyerek paylaşıyorum.

Tartışmamızın eksiksiz video kaydını izlemek isteyenler için https://youtu.be/xAVFaUUkhxA

  • “Dünyadaki deneyimler salgının toplumdaki bulaştırıcılığının düşük olduğu durumlarda ve uygun kontrol önlemleri alındığında okulların açılmasının salgının toplumdaki boyutuna olumsuz bir etkisi olmadığını gösteriyor”.
  • “Okulları açarken en önemli ölçüt, toplumdaki bulaşıcılığın ve salgının kontrol edilebilmiş olması”. Salgının kontrol edilememiş olması, hatta ne durumda olduğumuza ilişkin verilerin tam olmaması ve bu nedenle oluşan idari otoritelere karşı güvensizlik şu andaki kararsızlığı ve endişeleri besliyor.
  • Türkiye’de salgının daha iyi kontrol edilebildiği yerlerdeki yaklaşım ile, bulaşıcılığın ve hastalanan sayısının çok yüksek olduğu yerlerdeki yaklaşım aynı olamaz; karar ve uygulamalar bölgelere göre değişmeli. Örneğin, köy okullarını düşünelim. Birçok köyde çocukların okula gitmesine bir engel yok. Dış etkenlere karşı yalıtılmış, bir tür doğal karantinada olan yerleşimlerde çocukları okulsuz bırakamayız. Okulların işleyişini Ankara’ya göre ayarlamak şart mı? Kaldı ki, geçmiş yıllarda köy ve kent okullarının kendi koşullarına göre açılış kapanış tarihleri olduğunu, hava şartlarının her ilde hatta ilçede okul takvimini değiştirebildiğini düşünürsek, okulların açılış ve çalışma tarzlarını kendi gerçeklerine göre ilçe/il sağlık müdürlüğü ve doğal kurumlar olarak ilçe hıfzıssıhha kurulları ile eşgüdüm içinde belirleyebilirler.
  • Değişen koşullara göre karar alabilen dinamik bir sisteme ihtiyaç var. Bunun için önce doğru veri toplanmalı. İlimizde, ilçemizde durum nedir, kim nasıl etkileniyor sorusunun cevabı bilindiğinde uygun kararlar verilecektir. Kararın doğruluğunu hızlıca test etmek ve hızla değiştirmek de mümkün olacaktır.
  • Çocukların asıl yeri okul. Okul çocuğun akademik gelişim kadar belki ondan fazla sosyal ve duygusal gelişiminin gerçekleştiği yerdir. Arkadaşlık, başkalarıyla beraber olmak çok büyük bir ihtiyaç. Öğretmenlerin öğrencileriyle aynı fiziksel mekanda birlikte olmaları akademik alanla sınırlı olmayan eğitimci rolleri açısından etkinlik sağlıyor. Uzaktan eğitimin tamamlayıcı ve zenginleştirici rolü var. Uzaktan eğitimin önümüzdeki dönemde daha etkin olmasının mümkün olduğunu görüyoruz, ancak içinde olduğumuz dönemde okulda olmanın sağlayacaklarının yerini tutmasını bekleyemeyiz.
  • Çocukların okulda olmasını ilk öncelik olarak görerek bunu sağlamayı bir numaralı mesele edinmiş bir yönetime ihtiyacımız var. Okulların duygusal ve fiziksel olarak güvenli kılınmasını sağlamakla yükümlü olan Milli Eğitim Bakanlığıdır
  • Eşitsizlik okulların açık olduğu koşullarda da mevcuttu; uzaktan eğitim bu eşitsizliğe bağlı çatlağı derinleştirdi, genişletti. Eşitsizlik sadece internet, tablet vb erişim olanaklarındaki eşitsizlikle sınırlı değil. Eşitsizliğin yoksulluk ve yoksulluk tarafındaki çocukların evlerinin beslenme ve barınma zorlukları, ev içi şiddet gibi problemleri daha fazla taşıması nedeniyle okuldan yoksun kalma ev ortamının problemlerinden uzaklaşma şansını da kısıtlamakta.
  • “Okula çocuğunu gönderip göndermeme kararının velilere bırakılması bir başka eşitsizlik örneği”. Okullar koşulları açısından birbirinden çok farklılar; bunun ötesinde “ailelerin çocuklarına destek olmaları ve doğru karar verme için gereken bilgi ve beceri yeterlilikleri açısından aralarında büyük farklılıklar var”. Kamu otoritesinin kılavuzluğuna ve sorumluluğu üstlenmesine gerek var.
  • Okulların pandemi koşullarında yeniden açılması bir deneyim. Küçük deneyimlerin birbiriyle kıyaslanması, iyi örneklerin hızlıca yaygınlaştırılmasının yollarının aranması gerekli.
  • Bilim her zaman doğruyu bilmemizi sağlamaz, ama doğruyu arama yollarını bilmemizi sağlar. Bilimsel araştırmalar SARS-CoV2 enfeksiyonun nasıl bulaştığını, alınması gereken önlemleri ve uyulması gereken kuralları çok kısa sürede ortaya koydu. Sürekli yeni bilgilerle güncellemeler ve yanlışları düzelterek ilerlemekteyiz. Çocukların yaşlarına, bulundukları ortama ve özeliklerine göre farklı düzeylerde riskler taşımalarını göz önüne alarak güvenli okullar sağlamak ve bunun için bilimi kılavuz almak yöneticilerin sorumluluğu.